3 Mart 2009 Salı

Race Driver : Grid


Yapımcı : Cedemasters
Yayımcı : Cedemasters
Çıkış Tarihi : 30 Mayıs 2008
Platform : PS3, PC, XBOX 360, Nintendo DS
Minimum Sistem Gereksinimleri
İşemci : AMD Athlon 64 3000+ / Pentium 4 3,0GHz
RAM : 1024 MB
Ekran Kartı : 256 MB
Harddisk : 12,5 GB boş alan

Yarış oyunlarının usta firmalarından olan Codemaster, Race Driver Grid ile PC ve konsollarda karşımıza çıkıyor. En son Colin Mcrae Dirty ile beğeni kazanan firma, Grid ile bizi tozlu topraklı yollardan alıp kıran kırana geçen pist yarışlarının içine sokuyor.
Oyun şık bir menü ile karşımıza çıkıyor. Oyuna ilk giriş yaptığınızda sizden bir profil oluşturmanız isteniyor. Profil oluştururken oyunun size hitap edeceği bir isim seçiyorsunuz.
Kaydetmeler sırasında oyunda yaptığınız en iyi süreler ve toplam birincilikler gibi istatistiksel verileri ekranda ard arda slaytlar şeklinde görüyoruz.

Oyunun ana menüsünde Grid Word, Race Day ve Multiplayer seçenekleri dikkatimizi çekiyor. Grid Word oyunun ana kısmı olarak karşımıza çıkıyor. Grid Word seçeneğine girerek bize gelen yarış tekliflerini görebiliyoruz. Teklifler üç tane farklı bölgeden geliyor. Bu bölgeler Amerika, Avrupa ve Japonya olarak ayrılıyor. Yarış seçeneklerinden herhangi birini seçerek bizden neler istendiğini detaylı olarak görebiliyoruz. Kabul ettiğimiz yarışlarda arabalarda bize gelen tekliflerde belirleniyor. Bu tekliflerde yapmamız gereken ana hedefin dışında bonus objelerde bulunuyor. Bonus objeleri de yerine getirerek çok daha fazla para kazanmış oluyoruz. Bazı yarışlarda takım arkadaşlarımızla beraber de yarışıyoruz. Başarılı olduğumuz yarışlardan sonra daha yüksek para teklifli yarışlar bize ulaşıyor.
Race Day seçeneğinde ise mevcut açılmış arabalar içinden istediğimiz herhangi biriyle beğendimiz pist veya oyun türünde yarışıyoruz. Oyunda farklı oyun türleri yer alıyor. Bu türler ile belirlenmiş araba sınıfları da bulunuyor. Bu modlar arasında zaman yarışları, drift ve sprint yarışları mevcut. Özellikle 24 saat zaman yarışlarında gündüz başladığımız yarış ertesi sabahın ilk ışıklarına kadar sürüyor.
Oyun kariyer modunda 24 saatlik uzun zaman dilimini 24 dakika içinde oynamaktayız. Dayanabilirsek bunu gerçekten 24 saat olarak da yapabilme şansımız var.


Oyunda 43 tane araç ve 15 tane farklı pist bulunuyor. Oyunda yer alan araçlar arasında BMW ve Ford gibi ünlü araba modelleri bulunuyor. Spor arabalar dışında GP2 ve F1000 araçları bulunuyor. Oyunda bulunan 15 tane pistin içinde İstanbul Park’ta yer alıyor. Pistlerin ayrıca oyunda farklı versiyonları da bulunuyor. Mesela oyunda yer alan Nurnberg pisti için üç tane farklı pist bulunuyor.
Oyunda yarışlar esnasında ayrıca özel bir replay modu da bulunuyor. Kaza ya da hata yaptığınız anlarda 15 saniye geriye alarak kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Bu hakkın sınırsız olmadığını da belirtmek isterim. Doğru zamana dönmeyi başarırsanız aynı kazaları yaşamadan oyuna devam edebilirsiniz. Multiplayer modda ise bu özelliği doğal olarak kullanamıyoruz.
Oyun Colin Mcrea Dirty ile aynı olan Neon grafik motorunu kullanıyor. Neon grafik motoru Dirty’e göre daha fazla geliştirilmiş olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle pistlerin oldukça gerçekçi detaylarla hazırlandığını görüyoruz. Oyunda arabalar da görsel olarak başarı ile hazırlanmış. Arabaların kokpit açıları da oldukça iyi. Kokpit kamerasındayken vites değiştirmeniz, gaza basmanız veya frene basmanız gibi hoş detayları da rahatlıkla görebiliyoruz. Oyunun akıcılığı ve çevrenin uyumuyla hız hissini fazlasıyla yaşadığımızı söyleyebiliriz. Hız hissinin bu kadar iyi yansıtılması oyundan alacağınız tadı da artırıyor. Grid’de oldukça başarılı bir hasar modellemesiyle karşılaşıyoruz. Son sürat giderken çarptığımız lastik bariyerlerin dağılmasına şahit olabiliyoruz. Arabaların deformasyonu da oldukça başarılı olmuş. 3 tur atmamız gereken bir pistte ilk turda meydana gelen kazaların parçalarının hala yerde durması ve etkileşim halinde olması da gerçekçilik adına oyuna artı değer kazandıran bir unsur oluyor. Hasar sadece arabaların dış kısımlarında değil içerdeki parçalarada yansıyor. Arabaların camları, göstergeleri ve dikiz aynaları da çarpmanın şiddetine göre kullanılamaz hale gelebiliyor.


Oyunda araçların sesleri başarılı bir şekilde yansıtılmış. Kaza yaptığınız anlarda arabalardan gelen seslerde gerçekçi bir bütünlük sağlıyor. Menü müzikleride oyunun yapısına uygun bir şekilde seçilmiş.
Oyun arcade tabanlı olarak hazırlanmış olsa da ayarlarda yardımcı unsurların bazılarını kapatarak az da olsa oyuna simulasyon özelliği kazandırabiliyoruz. Oyunda keskin virajları dönerken el frenini fazlasıyla kullanmanız gerekiyor. Oyunda yer alan hasar modellemesi sayesinde yarışlarda gerçekçi tepkilerle karşılaşıyoruz. Arkanızdan vuran araçlar kontrolünüzü kaybedip savrulmanıza neden olabiliyor. Ayrıca büyük hasarlı kazalar yaptığınızda hız göstergesinin hemen yanında yer alan ufak simgeler arabanızın genel aksağanında meydana gelen hasar oranını gösteriyor. Direksiyon logosuna gelen bir hasar da direksiyon kontrolü zorlaşırken lastikleri gösteren göstergelere gelecek bir hasar da arabanın genel kontrolünün güçleşmesine neden oluyor. Oyunda yarışlar oldukça zorlu geçiyor. Yapay zeka önünüze geçmek için elinden geleni yapıyor. Bazen buna sportmenlik dışı da sayabileceğimiz arkadan arabanın dengesini bozabilecek ufak dokunuşlarda da bulunuyor. Keskin virajlara girerken kontrollü girmeniz oldukça önemli. Yaptığımız hataları ve kazaları replay moduyla geri alabiliyor olmamız bu hataları telefi etmemizi sağlayabiliyor. Oyunun tek kişilik modu da doyurucu bir içeriğe sahip. Grid, genel olarak sokak yarışlarını barındırsa da aslında sadece sokak yarışlarından ibaret değil. Grid, oynanabilirlik olarak ilk başta zorlasa da oyunun kontrol sistemine alıştıkça size oldukça keyifli yarışlar sunacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder